Difference between revisions of "TTMIK seviye 8 ders 16"
(Created page with "Bu, 가슴, göğüs, kalp veya göğüs ile ilgili İleri Düzey Deyimsel İfadeler dersidir. Bu seride tanıtılan ifadeleri tam olarak anlamak ve kullanmak için, cümleler...") |
|||
Line 5: | Line 5: | ||
− | 1. 가슴 이 아프다 = Kalbim ağrıyor. / Beni üzüyor. | + | 1. 가슴 이 아프다 = Kalbim ağrıyor. / Beni üzüyor. |
− | + | (아프다 = hasta olmak, incitmek) | |
− | (아프다 = hasta olmak, incitmek) | + | |
→ Bu, göğsünüzde biraz ağrı olduğu anlamına gelebilir, ancak normalde bunu söylerseniz, insanlar bunu üzgün olduğunuzda veya bir şeyin kalbinizi kırdığında anlayacaklardır. | → Bu, göğsünüzde biraz ağrı olduğu anlamına gelebilir, ancak normalde bunu söylerseniz, insanlar bunu üzgün olduğunuzda veya bir şeyin kalbinizi kırdığında anlayacaklardır. | ||
− | + | ||
− | + | 저는 이런 기사 를 읽으면 너무 가슴 이 아파요. | |
+ | |||
+ | = Böyle makaleler okuduğumda çok üzülüyorum. | ||
− | 2. 가슴 이 두근 거리다 = heyecanlanmak / kişinin kalp çarpıntısı | + | 2. 가슴 이 두근 거리다 = heyecanlanmak / kişinin kalp çarpıntısı |
→ 두근 거리다 tek başına “heyecanlanmak” veya “kişinin kalbi çarpıyor” anlamında da kullanılabilir, ancak genellikle 가슴 이 ile birlikte kullanılır. Yakında birine itiraf etmek veya bir performans için sahneye çıkmak gibi çok heyecan verici veya kesinlikle sinir bozucu bir şey olduğunda, bu ifadeyi kullanabilirsiniz. | → 두근 거리다 tek başına “heyecanlanmak” veya “kişinin kalbi çarpıyor” anlamında da kullanılabilir, ancak genellikle 가슴 이 ile birlikte kullanılır. Yakında birine itiraf etmek veya bir performans için sahneye çıkmak gibi çok heyecan verici veya kesinlikle sinir bozucu bir şey olduğunda, bu ifadeyi kullanabilirsiniz. | ||
− | |||
− | |||
+ | 어젯밤 에 가슴 이 두근 거려서 잠 을 많이 못 잤 어요. | ||
− | + | = Dün gece çok uyuyamadım çünkü çok heyecanlıydım. | |
− | (뛰다 = zıplamak, koşmak) | + | |
+ | 3. 가슴 이 뛰다 = kişinin kalp atışları / kalp yarışları / mutlu bir şekilde heyecanlanmak ve motive olmak | ||
+ | (뛰다 = zıplamak, koşmak) | ||
→ Bir şey için heyecanlandığınızda ve kalbiniz normalden daha hızlı atıyorsa, 가슴 이 뛰다 diyebilirsiniz. 가슴 이 뛰다 hem iyi hem de kötü durumlar için kullanılabilir, ancak daha çok, sevdiğiniz birini gördüğünüz için kalbinizin çarptığı veya uzun süredir istediğiniz bir şeyi başarmak üzere olduğunuz zaman gibi iyi durumlar için kullanılır. | → Bir şey için heyecanlandığınızda ve kalbiniz normalden daha hızlı atıyorsa, 가슴 이 뛰다 diyebilirsiniz. 가슴 이 뛰다 hem iyi hem de kötü durumlar için kullanılabilir, ancak daha çok, sevdiğiniz birini gördüğünüz için kalbinizin çarptığı veya uzun süredir istediğiniz bir şeyi başarmak üzere olduğunuz zaman gibi iyi durumlar için kullanılır. | ||
− | |||
− | |||
+ | 지금 가슴 이 너무 뛰어서 말이 안 나와요. | ||
− | + | = Şu anda o kadar heyecanlıyım ki konuşamıyorum. | |
− | (답답 하다 = boğucu olmak, boğucu olmak) | + | |
+ | 4. 가슴 이 답답 하다 = göğsünde baskı hissetmek / endişelerle ağırlık hissetmek | ||
+ | (답답 하다 = boğucu olmak, boğucu olmak) | ||
→ 답답 하다 havasız bir ortama atıfta bulunmak için kullanılabilir, ancak bir durum veya kişinin istediği kadar iyi çalışmayan bir şey hakkında konuşmak için de kullanılabilir. 가슴 이 답답 하다 bu iki anlamın karışımıdır. İstediğiniz gibi yürümeyen bir şey olduğunda, 가슴 이 답답 하다'nizi hissedebilirsiniz. | → 답답 하다 havasız bir ortama atıfta bulunmak için kullanılabilir, ancak bir durum veya kişinin istediği kadar iyi çalışmayan bir şey hakkında konuşmak için de kullanılabilir. 가슴 이 답답 하다 bu iki anlamın karışımıdır. İstediğiniz gibi yürümeyen bir şey olduğunda, 가슴 이 답답 하다'nizi hissedebilirsiniz. | ||
− | |||
− | |||
+ | 요즘 에 걱정 이 많아서 가슴 이 답답 해요. | ||
− | + | = Bu günlerde endişelenecek çok şeyim var, bu yüzden göğsümde bir baskı hissediyorum. | |
− | (내려 앉다 = batmak, çökmek) | + | |
+ | 5. 가슴 이 내려 앉다 = çok şaşırmak / ürkmek / kişinin kalbi çöküyor | ||
+ | (내려 앉다 = batmak, çökmek) | ||
→ 내려 앉다 batmak veya çökmek anlamına gelir, bu yüzden kalbiniz veya göğsünüz şaşkınlık, üzüntü veya hayal kırıklığı nedeniyle aniden "battığında" 가슴 이 내려 앉다 ifadesini kullanabilirsiniz. | → 내려 앉다 batmak veya çökmek anlamına gelir, bu yüzden kalbiniz veya göğsünüz şaşkınlık, üzüntü veya hayal kırıklığı nedeniyle aniden "battığında" 가슴 이 내려 앉다 ifadesini kullanabilirsiniz. | ||
− | |||
− | |||
− | + | 그 소식 듣고 정말 가슴 이 내려 앉았 어요. | |
− | + | ||
+ | = Bu haberi duyduğumda kalbim battı. | ||
+ | |||
− | (부풀다 = şişirmek için) | + | 6.부푼 가슴 을 안고 = çarpan bir kalple |
+ | (부풀다 = şişirmek için) | ||
→ 부풀다 “şişirmek” anlamına gelir, bu nedenle 부푼 가슴 şişirilmiş bir göğüs veya şişirilmiş kalptir. Bu, kalbinizin veya zihninizin umut ve heyecan dolu olduğu anlamına gelir, bu nedenle 부푼 가슴 을 안고 ifadesi, büyük bir heyecanla ve büyük umutlarla uğraştığınız tutumu ifade eder. Ancak bu ifade, yazı dilinde daha sık kullanılma eğilimindedir. | → 부풀다 “şişirmek” anlamına gelir, bu nedenle 부푼 가슴 şişirilmiş bir göğüs veya şişirilmiş kalptir. Bu, kalbinizin veya zihninizin umut ve heyecan dolu olduğu anlamına gelir, bu nedenle 부푼 가슴 을 안고 ifadesi, büyük bir heyecanla ve büyük umutlarla uğraştığınız tutumu ifade eder. Ancak bu ifade, yazı dilinde daha sık kullanılma eğilimindedir. | ||
− | |||
− | |||
+ | 부푼 가슴 을 안고 10 년 전에 서울 로 이사 왔어요. | ||
− | + | = 10 yıl önce Seul'e taşındım, Seul'de yapacaklarımın heyecanıyla dolu. | |
− | (오다 = gelmek, 닿다 = ulaşmak, dokunmak) | + | |
+ | 7. 가슴 에 와 닿다 = bir şeyin kalbine dokunması / eve çarpması | ||
+ | (오다 = gelmek, 닿다 = ulaşmak, dokunmak) | ||
→ Bir şey gelip kalbinize dokunduğunda, bu eve çarptığı ve size dokunulduğu anlamına gelir. Bu durumda 가슴 에 와 닿다 ifadesini kullanabilirsiniz. Tam tersine, eğer bir hikaye ya da film aklınızı başınızdan almazsa ve siz bundan çok etkilenmezseniz, 가슴 에 와 닿지 않는다 diyebilirsiniz. | → Bir şey gelip kalbinize dokunduğunda, bu eve çarptığı ve size dokunulduğu anlamına gelir. Bu durumda 가슴 에 와 닿다 ifadesini kullanabilirsiniz. Tam tersine, eğer bir hikaye ya da film aklınızı başınızdan almazsa ve siz bundan çok etkilenmezseniz, 가슴 에 와 닿지 않는다 diyebilirsiniz. | ||
− | |||
− | |||
+ | 왜 인지 모르겠지만 이 이야기 는 가슴 에 와 닿지 않아요. | ||
− | + | = Neden bilmiyorum ama bu hikaye kalbime dokunmuyor. | |
− | (맺히다 = oluşturmak için, 한 = kızgınlık, 풀다 = çözmek için) | + | |
+ | 8. 가슴 에 맺힌 한 을 풀다 = kişinin derin üzüntüsünü çözmek için | ||
+ | (맺히다 = oluşturmak için, 한 = kızgınlık, 풀다 = çözmek için) | ||
→ 한 derin kızgınlık veya derin üzüntüdür ve 맺히다, "biçimlendirmek" anlamına gelir ve genellikle 눈물 (gözyaşları), 이슬 (çiy), 땀 (ter) veya 한 (kızgınlık) ile kullanılır. Ve 풀다 çözmek anlamına gelir, yani 가슴 에 맺힌 한 을 풀다, genellikle kişinin yapamadığı bir şeyi nihayet sonunda yaparak veya biri tarafından affedilerek, gecikmiş bir derin üzüntüyü çözmek anlamına gelir. | → 한 derin kızgınlık veya derin üzüntüdür ve 맺히다, "biçimlendirmek" anlamına gelir ve genellikle 눈물 (gözyaşları), 이슬 (çiy), 땀 (ter) veya 한 (kızgınlık) ile kullanılır. Ve 풀다 çözmek anlamına gelir, yani 가슴 에 맺힌 한 을 풀다, genellikle kişinin yapamadığı bir şeyi nihayet sonunda yaparak veya biri tarafından affedilerek, gecikmiş bir derin üzüntüyü çözmek anlamına gelir. | ||
− | + | 저희 어머니 는 드디어 가슴 에 맺힌 한 을 풀 었어요. | |
− | + | ||
+ | = Nihayet umduğunu elde etti | ||
− | |||
− | + | 9. 가슴 벅차다 = bunalmak (neşeyle) / kişinin kalbi neşeyle dolup taşıyor | |
− | + | ||
− | + | ||
− | + | ||
+ | → Sevinçten bunaldığınızda ve kalbiniz "dolu" olduğunda, 가슴 이 벅차다 diyebilirsiniz. | ||
− | 10. 가슴 깊이 후회 하다 = çok pişman olmak | + | |
+ | 제 친구 가 올림픽 에서 금메달 을 따서 정말 가슴 이 벅차 요. | ||
+ | |||
+ | = Kalbim sevinçle dolup taşıyor çünkü arkadaşım Olimpiyat Oyunlarında altın madalya kazandı. | ||
+ | |||
+ | |||
+ | 10. 가슴 깊이 후회 하다 = çok pişman olmak | ||
→ Aslında, 가슴 kelimesini çıkarabilir ve aynı anlama gelmek için sadece 깊이 후회 하다 diyebilirsiniz, ancak 가슴 kelimesini ekleyerek ifadeye daha güçlü bir nüans verirsiniz. | → Aslında, 가슴 kelimesini çıkarabilir ve aynı anlama gelmek için sadece 깊이 후회 하다 diyebilirsiniz, ancak 가슴 kelimesini ekleyerek ifadeye daha güçlü bir nüans verirsiniz. | ||
− | |||
− | |||
+ | 그때 제가 했던 말 을 가슴 깊이 후회 하고 있어요. | ||
− | 11. 가슴 깊이 뉘우 치다 = derinden tövbe etmek | + | = O zamanlar söylediklerimden çok pişmanlık duyuyorum. |
+ | |||
+ | |||
+ | 11. 가슴 깊이 뉘우 치다 = derinden tövbe etmek | ||
→ Bu ifade, 가슴 깊이 후회 to 'e çok benzer, ancak 뉘우 one, tövbe etmeye ve kişinin hatasını fark etmeye daha yakındır. | → Bu ifade, 가슴 깊이 후회 to 'e çok benzer, ancak 뉘우 one, tövbe etmeye ve kişinin hatasını fark etmeye daha yakındır. | ||
− | |||
− | |||
+ | 가슴 깊이 뉘우 치고 있어요. 용서해 주세요. | ||
− | 12. 가슴 이 콩닥 콩닥 (뛰다) = kişinin kalbi çarpıyor | + | = Yaptığım şeye derinden tövbe ediyorum. Beni Affet lütfen. |
+ | |||
+ | |||
+ | 12. 가슴 이 콩닥 콩닥 (뛰다) = kişinin kalbi çarpıyor | ||
→ 콩닥 콩닥, çarpan bir kalbin sesini veya kalbin küçük ve sevimli bir şekilde nasıl attığını anlatan mimetik bir kelimeyi tanımlayan bir onomatopoeia'dır. Aynı tür bir hareketi veya sesi daha büyük ölçekte veya daha ciddi bir şekilde tanımlayan diğer kelimeler 쿵쾅 쿵쾅 veya 쿵덕 쿵덕'dir. | → 콩닥 콩닥, çarpan bir kalbin sesini veya kalbin küçük ve sevimli bir şekilde nasıl attığını anlatan mimetik bir kelimeyi tanımlayan bir onomatopoeia'dır. Aynı tür bir hareketi veya sesi daha büyük ölçekte veya daha ciddi bir şekilde tanımlayan diğer kelimeler 쿵쾅 쿵쾅 veya 쿵덕 쿵덕'dir. | ||
− | + | ||
− | + | 좋아 하는 가수 를 봐서 가슴 이 콩닥 콩닥 뛰었 어요. | |
+ | |||
+ | (= En sevdiğim şarkıcıyı gördüm, bu yüzden kalbim çarpıyordu.) |
Latest revision as of 01:44, 4 February 2021
Bu, 가슴, göğüs, kalp veya göğüs ile ilgili İleri Düzey Deyimsel İfadeler dersidir. Bu seride tanıtılan ifadeleri tam olarak anlamak ve kullanmak için, cümlelerin gramer yapısını anlamanız çok önemlidir. Aşina olmadığınız bir gramer noktasıyla karşılaştığınızda, lütfen geri dönün ve ilgili dersleri gözden geçirin.
Anahtar kelime: 가슴 = göğüs, kalp, yürek
1. 가슴 이 아프다 = Kalbim ağrıyor. / Beni üzüyor. (아프다 = hasta olmak, incitmek)
→ Bu, göğsünüzde biraz ağrı olduğu anlamına gelebilir, ancak normalde bunu söylerseniz, insanlar bunu üzgün olduğunuzda veya bir şeyin kalbinizi kırdığında anlayacaklardır.
저는 이런 기사 를 읽으면 너무 가슴 이 아파요.
= Böyle makaleler okuduğumda çok üzülüyorum.
2. 가슴 이 두근 거리다 = heyecanlanmak / kişinin kalp çarpıntısı
→ 두근 거리다 tek başına “heyecanlanmak” veya “kişinin kalbi çarpıyor” anlamında da kullanılabilir, ancak genellikle 가슴 이 ile birlikte kullanılır. Yakında birine itiraf etmek veya bir performans için sahneye çıkmak gibi çok heyecan verici veya kesinlikle sinir bozucu bir şey olduğunda, bu ifadeyi kullanabilirsiniz.
어젯밤 에 가슴 이 두근 거려서 잠 을 많이 못 잤 어요.
= Dün gece çok uyuyamadım çünkü çok heyecanlıydım.
3. 가슴 이 뛰다 = kişinin kalp atışları / kalp yarışları / mutlu bir şekilde heyecanlanmak ve motive olmak (뛰다 = zıplamak, koşmak)
→ Bir şey için heyecanlandığınızda ve kalbiniz normalden daha hızlı atıyorsa, 가슴 이 뛰다 diyebilirsiniz. 가슴 이 뛰다 hem iyi hem de kötü durumlar için kullanılabilir, ancak daha çok, sevdiğiniz birini gördüğünüz için kalbinizin çarptığı veya uzun süredir istediğiniz bir şeyi başarmak üzere olduğunuz zaman gibi iyi durumlar için kullanılır.
지금 가슴 이 너무 뛰어서 말이 안 나와요.
= Şu anda o kadar heyecanlıyım ki konuşamıyorum.
4. 가슴 이 답답 하다 = göğsünde baskı hissetmek / endişelerle ağırlık hissetmek (답답 하다 = boğucu olmak, boğucu olmak)
→ 답답 하다 havasız bir ortama atıfta bulunmak için kullanılabilir, ancak bir durum veya kişinin istediği kadar iyi çalışmayan bir şey hakkında konuşmak için de kullanılabilir. 가슴 이 답답 하다 bu iki anlamın karışımıdır. İstediğiniz gibi yürümeyen bir şey olduğunda, 가슴 이 답답 하다'nizi hissedebilirsiniz.
요즘 에 걱정 이 많아서 가슴 이 답답 해요.
= Bu günlerde endişelenecek çok şeyim var, bu yüzden göğsümde bir baskı hissediyorum.
5. 가슴 이 내려 앉다 = çok şaşırmak / ürkmek / kişinin kalbi çöküyor (내려 앉다 = batmak, çökmek)
→ 내려 앉다 batmak veya çökmek anlamına gelir, bu yüzden kalbiniz veya göğsünüz şaşkınlık, üzüntü veya hayal kırıklığı nedeniyle aniden "battığında" 가슴 이 내려 앉다 ifadesini kullanabilirsiniz.
그 소식 듣고 정말 가슴 이 내려 앉았 어요.
= Bu haberi duyduğumda kalbim battı.
6.부푼 가슴 을 안고 = çarpan bir kalple (부풀다 = şişirmek için)
→ 부풀다 “şişirmek” anlamına gelir, bu nedenle 부푼 가슴 şişirilmiş bir göğüs veya şişirilmiş kalptir. Bu, kalbinizin veya zihninizin umut ve heyecan dolu olduğu anlamına gelir, bu nedenle 부푼 가슴 을 안고 ifadesi, büyük bir heyecanla ve büyük umutlarla uğraştığınız tutumu ifade eder. Ancak bu ifade, yazı dilinde daha sık kullanılma eğilimindedir.
부푼 가슴 을 안고 10 년 전에 서울 로 이사 왔어요.
= 10 yıl önce Seul'e taşındım, Seul'de yapacaklarımın heyecanıyla dolu.
7. 가슴 에 와 닿다 = bir şeyin kalbine dokunması / eve çarpması (오다 = gelmek, 닿다 = ulaşmak, dokunmak)
→ Bir şey gelip kalbinize dokunduğunda, bu eve çarptığı ve size dokunulduğu anlamına gelir. Bu durumda 가슴 에 와 닿다 ifadesini kullanabilirsiniz. Tam tersine, eğer bir hikaye ya da film aklınızı başınızdan almazsa ve siz bundan çok etkilenmezseniz, 가슴 에 와 닿지 않는다 diyebilirsiniz.
왜 인지 모르겠지만 이 이야기 는 가슴 에 와 닿지 않아요.
= Neden bilmiyorum ama bu hikaye kalbime dokunmuyor.
8. 가슴 에 맺힌 한 을 풀다 = kişinin derin üzüntüsünü çözmek için (맺히다 = oluşturmak için, 한 = kızgınlık, 풀다 = çözmek için)
→ 한 derin kızgınlık veya derin üzüntüdür ve 맺히다, "biçimlendirmek" anlamına gelir ve genellikle 눈물 (gözyaşları), 이슬 (çiy), 땀 (ter) veya 한 (kızgınlık) ile kullanılır. Ve 풀다 çözmek anlamına gelir, yani 가슴 에 맺힌 한 을 풀다, genellikle kişinin yapamadığı bir şeyi nihayet sonunda yaparak veya biri tarafından affedilerek, gecikmiş bir derin üzüntüyü çözmek anlamına gelir.
저희 어머니 는 드디어 가슴 에 맺힌 한 을 풀 었어요.
= Nihayet umduğunu elde etti
9. 가슴 벅차다 = bunalmak (neşeyle) / kişinin kalbi neşeyle dolup taşıyor
→ Sevinçten bunaldığınızda ve kalbiniz "dolu" olduğunda, 가슴 이 벅차다 diyebilirsiniz.
제 친구 가 올림픽 에서 금메달 을 따서 정말 가슴 이 벅차 요.
= Kalbim sevinçle dolup taşıyor çünkü arkadaşım Olimpiyat Oyunlarında altın madalya kazandı.
10. 가슴 깊이 후회 하다 = çok pişman olmak
→ Aslında, 가슴 kelimesini çıkarabilir ve aynı anlama gelmek için sadece 깊이 후회 하다 diyebilirsiniz, ancak 가슴 kelimesini ekleyerek ifadeye daha güçlü bir nüans verirsiniz.
그때 제가 했던 말 을 가슴 깊이 후회 하고 있어요.
= O zamanlar söylediklerimden çok pişmanlık duyuyorum.
11. 가슴 깊이 뉘우 치다 = derinden tövbe etmek
→ Bu ifade, 가슴 깊이 후회 to 'e çok benzer, ancak 뉘우 one, tövbe etmeye ve kişinin hatasını fark etmeye daha yakındır.
가슴 깊이 뉘우 치고 있어요. 용서해 주세요.
= Yaptığım şeye derinden tövbe ediyorum. Beni Affet lütfen.
12. 가슴 이 콩닥 콩닥 (뛰다) = kişinin kalbi çarpıyor
→ 콩닥 콩닥, çarpan bir kalbin sesini veya kalbin küçük ve sevimli bir şekilde nasıl attığını anlatan mimetik bir kelimeyi tanımlayan bir onomatopoeia'dır. Aynı tür bir hareketi veya sesi daha büyük ölçekte veya daha ciddi bir şekilde tanımlayan diğer kelimeler 쿵쾅 쿵쾅 veya 쿵덕 쿵덕'dir.
좋아 하는 가수 를 봐서 가슴 이 콩닥 콩닥 뛰었 어요.
(= En sevdiğim şarkıcıyı gördüm, bu yüzden kalbim çarpıyordu.)