TTMIK seviye 1 ders 11
Bu derste '..... sahip misiniz?', '..... var mı?' ve ayrıca '.....verir misiniz?/...... veriniz.' ya da '...... istiyorum.' şeklindeki ifadelerin nasıl söyleneceğini öğreneceğiz.
'Benim ....... var.',
'Senin ....... var mı?/ ...... sahip misiniz?'
ya da '..... var mı?' cümlelerinin nasıl söylendiğini hatırlıyor musunuz?
있어요. [is-so-yo] = 'Benim ..... var./ Ben .... sahibim.', 'Senin .... var mı?.', '..... var.'
없어요. [op-so-yo] = 'Benim ..... yok./...... sahip değilim.', 'Senin .... yok.', '..... yok.'
Örnekler:
사과 [sa-gua] = Elma
사과 있어요 [sa-gua is-so-yo] = Elmam var. / Elma var. / Elmaları var.
사과 없어요 [sa-gua op-so-yo] = Elmam yok. / Elma yok.
오렌지 [o-ren-ci] = Portakal
오렌지 있어요 [o-ren-ci is-so-yo] = Portakalım var. / Portakal var.
오렌지 없어요 [o-ren-ci op-so-yo] = Portakalım yok. / Portakal yok.
Şimdi ise, birisine bir şeye sahip olup olmadığını ya da herhangi bir durumun olup olmadığını sormak isterseniz,
Basitçe cümlenin sonundaki kelimenin tonunu artırarak soru cümlesi oluşturabilirsiniz.
있어요? [is-so-yo] = 'Senin ...... var mı?' , '...... var mı?'
없어요? [op-so-yo] = 'Senin ...... yok mu?' , '...... yok mu?'
Örnekler:
사과 있어요 [sa-gua is-so-yo] = Elmam var. / Elma var.
사과 있어요? [sa-gua is-so-yo] = Elmanız var mı? / Elma var mı?
사과 없어요? [sa-gua op-so-yo] = Elmanız yok mu? / Elma yok mu?
Diğer isimlerle ilgili örnekler yapalım.
시간 [şi-gan] = Zaman / Vakit
시간 있어요? [şi-gan i-so-yo?] = Zamanınız var mı? / Vaktiniz var mı?
시간 없어요? [şi-gan op-so-yo?] = Zamanınız yok mu? / Vaktiniz yok mu?
커피 [ko-pi] = Kahve
커피 있어요? [ko-pi is-so-yo?] = Kahveniz var mı? / Kahve var mı?
커피 없어요? [ko-pi op-so-yo?] = Kahveniz yok mu? / Kahve yok mu?
Sıradaki figür (주세요[cuseyo]) ile, herhangi birinden sahip olup ya da olmadığı bir şeyi isteyip alabilmek için 'Lütfen bana..... ver.' ya da '...... istiyorum.' diyebilirsiniz.
주세요 [cu-se-yo] = Lütfen bana ver.
주세요, 주다 [cu-da] kelimesinden gelmektedir. Literatürde 'vermek' anlamındadır. 주세요 kim yada kiminle olduğuna bakılmaksızın saygılı formda sadece 'lütfen verin' anlamına gelmektedir.
Örneğin:
A: 사과 있어요? [sa-gua is-so-yo?] = Elmanız var mı?
B: 네. 사과 있어요. [ne. sa-gua is-so-yo] = Evet, Elmamız var.
A: 사과 주세요. [sa-gwa ju-se-yo.] = Elma verir misiniz. / Elma veriniz. / Elma alabilir miyim? / Elma verin.
- Lütfen Korecede tekil ve çoğul isimler arasındaki kesin bir ayrım olduğuna dikkat edelim.
A: 커피 있어요? [ko-pi is-so-yo?] = Kahveniz var mı?
B: 아니요. 커피 없어요. [an-i-yo. ko-pi op-so-yo] = Hayır, kahvemiz yok.
A: 우유 있어요? [u-yu is-so-yo?] = Sütünüz var mı?
B: 네. 우유 있어요. [ne. u-yu is-so-yo.] = Evet, sütümüz var.
A: 우유 주세요. [u-yu cu-se-yo.] = Süt alabilir miyim? / Süt verir misiniz? / Süt veriniz.
주세요 [cu-se-yo] aşağıdaki gibi pek çok farklı durumlarda kullanılabilir:
- Birisinin size bir şey vermesini/uzatmasını rica ettiğinizde,
- Restoranda bir şeyler sipariş ederken,
- Marketten bir şey alırken
- ya da birinden sizin için bir şey yapmasını isterken fiil eklenildiğinde (Sonraki derste nasıl yapılacağını öğreneceğimiz konu).
Örnekler:
아이스크림 주세요 [a-i-sı-kı-rim cu-se-yo] = Dondurma alabilir miyim? / Dondurma verir misiniz?
햄버거 주세요 [ham-bu-go cu-se-yo] = Hanburger alabilir miiyim? / Hamburger veriniz.
김치 주세요 [gim-çi cu-se-yo] = Kimçi alabilir miyim? / Kimçi verir misiniz?
불고기 주세요 [bul-go-gi cu-se-yo] = Bulgogi alabilir miyim? / Bulgogi verir misiniz?
밥 주세요 [bap ju-se-yo] = Pirinç alabilir miyim? / Pirinç verir misiniz. / Yemek alabilir miyim? / Yemek verir misiniz?